Arnavutköy Martılıgöl’e Ne Oldu, Göl Neden Kurudu?

Arnavutköy Bolluca Mahallesi sınırlarında yer alan ve geçmişte maden sahası olarak kullanılan alan, zamanla yağmur sularının birikmesiyle yapay göle dönüşmüştü. Kamuoyunda “Mavi Göl” olarak bilinen bu alan, çevresel ve güvenlik riskleri nedeniyle resmi kurumların gündemine alındı. Yapılan incelemelerde gölde yalnızca tatlı suda yaşayan sınırlı sayıda balık türünün bulunduğu, bu balıkların da doğal yollarla değil, geçmiş yıllarda izinsiz şekilde bırakıldığı belirlendi.

Balıkların korunması amacıyla oluşturulan kanal ve dere bağlantıları kullanılarak, bilimsel kriterlere uygun şekilde Alibeyköy Barajı’na aktarımı sağlandı. Göldeki su ise döşenen yüksek kapasiteli tahliye boruları aracılığıyla kontrollü biçimde yakındaki İSKİ barajlarına yönlendirildi. Böylece suyun ziyan edilmesi önlenmiş oldu.

Resmi süreç, Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü tarafından rezervin tükendiğinin bildirilmesiyle başladı. Ardından Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü tarafından yapılan değerlendirmede ÇED raporuna gerek olmadığı belirtildi. Orman Bölge Müdürlüğü ise 436 bin metrekarelik alanda 13,5 milyon metreküp toprak dolgu işlemi için izin verdi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Meclisi’nin onayıyla alan, rehabilitasyon çalışmalarını yürütmek üzere İSTAÇ A.Ş.’ye devredildi.

Uzmanlar, yapay gölün uzun süredir atıl durumda olduğunu ve çevresel koşullar nedeniyle can güvenliği açısından risk oluşturduğunu vurguladı. Yapılan bilimsel incelemelerde flora ve fauna açısından korunması gereken kritik bir tür bulunmadığı da tespit edildi.

Martılıgöl’de başlatılan bu süreç, yalnızca bir gölün kapatılması değil; aynı zamanda eski maden sahalarının rehabilitasyonu ve İstanbul’un su kaynaklarının sürdürülebilir yönetimi açısından önemli bir örnek olarak değerlendiriliyor.